Kemal KANTAR


Büyüklüğün Yanılgısı

Türkiye’de yazarlığın neden bir türlü ilerleyemediğini düşündükçe, cevabın kitaplarda değil; insanların birbirine dokunuşunda saklı olduğunu fark ediyorum.


   Türkiye’de yazarlığın neden bir türlü ilerleyemediğini düşündükçe, cevabın kitaplarda değil; insanların birbirine dokunuşunda saklı olduğunu fark ediyorum. Bir ülkede kalem gelişemiyorsa, çoğu zaman mürekkebi kurutan şey, edebiyatın kuralları değil, yazarların birbirine ve okura karşı takındığı tavırdır. Çünkü bizde büyüklük; üretimle değil, çoğu zaman mesafeyle ölçülür. Ne kadar uzaklaşırsan, ne kadar ulaşılmaz olursan, o kadar “büyük” sayılırsın. Oysa bu büyüklük, kendi içine çökmüş bir yalnızlığın başka bir adıdır.

  Bir yazar ya da şair zirvelere tırmanabilir elbette. Yılların emeğiyle, birikimiyle, yaşanmış acılarıyla, sözcükleri kıra kıra… Fakat bir tepeye çıkmak başka şeydir, orada kalmak bambaşka. Zirvede durmanın tek şartı; geldiğin yolu, seni oraya taşıyan elleri, seni okuyup anlayan yürekleri unutmamaktır. Eğer bir yazar, kendini yükseklerde görüyor ve tekrar aşağıya, yani halkının arasına inmeyi gereksiz buluyorsa; o yükseklik onun değil, halkının ona verdiği bir emanettir. Ve insan emaneti unutursa, aslında en derin uçuruma düşmüş demektir.

  Kendini ulaşılmaz gören bir sanatçı, sanıldığı gibi güçlü biri değildir. Aksine, en kırılgan, en çorak, en yalnız olan odur. Çünkü insan uzaklaştıkça, köklerini de kaybeder. Halktan kopuk yaşayan bir yazar, şair ya da ressam; tıpkı kış ortasında tüm yapraklarını dökmüş, rüzgâra savrulmaya mahkûm bir ağaç gibidir. Dışarıdan bakınca hâlâ “ayakta” görünür ama içi boşalmıştır. Rengi yoktur, kokusu yoktur, sıcaklığı yoktur. Ne kendine gölge verebilir ne de bir kuşa yuva.

  Bizim edebiyat dünyasında büyüklerin küçüklere yüklenmesi, çoğu zaman güç gösterisi değil; içten içe duyulan bir korkunun dışa vurumudur. Yerini kaybetme korkusu, yenilenme korkusu, başka bir sesin kendi sesini gölgeleme korkusu… Oysa korkuyla korunmuş bir büyüklük, büyüklük değildir; sadece kırılgan bir kabuktur. Genç bir yazarın adımı titretir onları çünkü gençlik umut getirir, yenilik getirir, çıplak bir cesaret getirir. Ve bütün bunlar, yıllar içinde taşlaşmış zihniyetlerin en büyük düşmanıdır.

  Hâlbuki edebiyat dediğimiz şey; kuşakların birbirine düşman olduğu bir arena değil, birbirine el uzattığı bir yolculuktur. Bir yazar, genç kalemleri ezerek kendini koruduğunu sanır; aslında kendi geleceğini yok eder. Çünkü sanat, tek bir kişinin sırtında yükselmez; kalabalık bir insanlık hikâyesinin ortak çabasıyla büyür. Bir yaprak tek başına ağaç değildir ama bütün yapraklar bir araya geldiğinde ormana dönüşür. Yazarın halkıyla kurduğu bağ da tıpkı budur: Hem kök, hem gölge, hem nefes.

  Belki de Türkiye’de yazarlığın asıl sorunlarından biri, büyüklüğü yanlış yerde aramaktır. Büyük olmak; yükseklerde görünmek değil, insanların yüreğinde bir iz bırakabilmektir. Bir kitabın kapağında adının büyük puntolarla yazılması değil; bir okurun sessizce “Bu beni anladı” demesidir. Yükseklerde dolananların göremediği şey ise şudur: En parlak yıldız bile göğe halkın bakışlarıyla yerleşir.

  Ve bence en büyük yazar, en çok alkışlanan değil; kalemiyle anlaşılan, kalbiyle hissedilen, insanları dinleyebilen, onların iç seslerine dokunabilen kişidir. Çünkü gerçek büyüklük, en tepeye çıkmak değil, en derine inebilmektir. İnsanların acılarına, umutlarına, yalnızlıklarına… Belki de bir yazarın asıl yükseği, halka ne kadar yaklaşabildiğinde saklıdır.

  Sonuçta, yükseklerde kalmaya çalışırken aslında kendini kaybeden pek çok “büyük” var bu ülkede. Ama asıl büyük olan, kendisini halkına yakın tutan, yapraklarını dökmeyen, rengini koruyan, köklerini unutmayanlardır. Çünkü sanat, uzaklıkla değil; yakınlıkla, alçakgönüllülükle ve en önemlisi sevgiyle yaşar.

Kemal Kantar

Başkan Alemdar: Sakarya'ya yeni yıl yeni spor yatırımlarıyla gelecek

Bursa Nilüfer Belediyespor Eker sahasında rahat kazandı

Denizli Büyükşehir gençleri sporla buluşturdu

Mersin Spor Kulübü Avrupa’da Play-In avantajını kaptı

Mudanya triatlon için 2026'nın anlaşmasını şimdiden yaptı.. Mudanya Eylül 2026'da yine Türkiye'ye ev sahipliği yapacak

Bursa Nilüfer Belediyesi Spor Manifestosu’nu tanıttı

Kayseri Talas'ın milli gururu

Kocaeli Çayırova Belediyesi, Finalspor’u mağlup etti

Bursaspor Başkanı Enes Çelik'ten sert tepki: Irkçı paylaşımlar için hukuki süreç başlattık

Doğan Seyfi Atlı vefatının 24. yılında mezarı başında anıldı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 16 12 1 3 24 39
2.FENERBAHÇE A.Ş. 16 10 0 6 22 36
3.TRABZONSPOR A.Ş. 16 10 1 5 14 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 16 8 3 5 10 29
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 16 7 4 5 7 26
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 16 6 3 7 4 25
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 16 6 5 5 -2 23
8.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 16 5 6 5 5 20
9.KOCAELİSPOR 16 5 6 5 -3 20
10.CORENDON ALANYASPOR 16 3 4 9 -1 18
11.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 16 4 6 6 -3 18
12.TÜMOSAN KONYASPOR 16 4 8 4 -8 16
13.GENÇLERBİRLİĞİ 16 4 9 3 -4 15
14.KASIMPAŞA A.Ş. 16 3 7 6 -7 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 16 4 9 3 -14 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 16 2 6 8 -17 14
17.İKAS EYÜPSPOR 16 3 9 4 -11 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 16 2 11 3 -16 9