10663%-0,24
40,55% -0,48
47,55% -0,73
4356,58% -1,28
6974,57% -0,68
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, 24 Temmuz "Basında Sansürün Kaldırılışı" yıl dönümünde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne dikkat çeken bir soru önergesi sundu.
BURSA (İGFA) - İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Türkiye'de basında sansürün dolaylı ve doğrudan devam ettiğini vurgulayarak, bu nedenle 24 Temmuz'un her yıl "Basın Özgürlüğü ve Dayanışma Günü" olarak kutlandığını belirtti. Türkoğlu, Türkiye'de basın özgürlüğünün fiilen askıya alındığını ifade ederek, gazetecilerin gözaltına alınması, ekranların karartılması ve basın kuruluşlarına kesilen para cezaları gibi demokrasi dışı uygulamaların yaşandığını dile getirdi.
RTÜK’ün eleştirel yayın yapan televizyon kanallarına yönelik cezalandırıcı uygulamalarını da gündeme getiren Türkoğlu, bu durumun basın özgürlüğüne açık bir müdahale olduğunu vurguladı.
RTÜK'ÜN TARAFSIZLIĞI VE CEZA UYGULAMALARI
Önergesinde, RTÜK'ün tarafsızlığını yitirdiği ve muhalif basının sistematik bir şekilde hedef alındığına dikkat çeken Türkoğlu, RTÜK'ün özellikle Sözcü TV, Halk TV ve TELE 1 gibi kanallara yönelik verdiği idari para cezalarının dayanağını sorguladı.
Türkoğlu'nun önergesinde yer alan bazı çarpıcı sorular şöyle:
Cezaların Dayanağı: "Bu cezaların verilmesinde hangi somut ve nesnel gerekçeler esas alınmıştır?" ve "İfade ve basın özgürlüğü sınırları içinde kalan yayınlar neden cezalandırılmaktadır?"
Siyasi Ayrım: "2023 ve 2024’te RTÜK tarafından ceza uygulanan kanalların siyasi dağılımı nedir?" ve "Muhalif kanallara mı daha çok ceza verilmiştir? Bu veriler kamuoyuyla paylaşılacak mıdır?"
Yargı Kararları: "Yargı kararlarına rağmen cezaların devam ettirilmesi hukuk devleti ilkesini zedeliyor mu?" ve "RTÜK yargı kararlarına neden uymuyor?"
Türkoğlu, RTÜK'ün Avrupa Konseyi, AGİT ve AİHM gibi uluslararası kuruluşlar tarafından yıllardır eleştirildiğini hatırlatarak, "Uluslararası yükümlülüklerin ihlali söz konusu mudur?" ve "Hükümet bu eleştirileri dikkate almakta mıdır?" sorularını yöneltti.
Son olarak, Türkiye’nin uluslararası basın özgürlüğü endekslerinde alt sıralarda yer aldığını belirten Türkoğlu, "Basın özgürlüğünü güçlendirmek için hükümetin kısa, orta ve uzun vadeli bir planı var mı?" diyerek, son beş yılda RTÜK kararları nedeniyle yayıncılığı bırakmak zorunda kalan veya iflas eden medya kuruluşlarının sayısının açıklanmasını talep etti. Türkoğlu, iktidarın RTÜK aracılığıyla bağımsız medya kuruluşlarını sindirme çabalarını eleştirerek, 24 Temmuz'un artık sadece bir "Dayanışma Günü" değil, bu hakikatle yüzleşme günü olduğunu ifade etti.